Dua,kulun ümit dalı ve Rabbine bağlılığının en güzel ifadesidir.Dua,cennet yollarını açan,kalbe safa,ruha gıda veren ve ebediyyet serinliğini tattıran vecd halidir.Dua,mü'min için eşi bulunmaz bir silah,ümit gecesinde hayırlı bir sabah,bela,şiddet ve felaket çemberinden kurtuluş ve felahtır.Dua,yerde nur,gökte nur,sağda nur,solda nur ve kul için bir tükenmez huzurdur.Dua,Hak kapısının halkasını tutmak,çırpınan gönüllere ilahi rahmeti dilemektir.Dua,kulun şerefini artıran,iki alemde de yüzünü ak eden,bir güzellik bulutu halinde rahmet katrelerini gönül toprağına döken en hayırlı şeydir.
Nihayetsiz kudret ve sonsuz Rahmet sahibi Mevlamız buyuruyor ki:"Kullarım(Habibim)sana beni sorunca(haber ver ki)işte ben muhakkak yakınımdır.Bana o dua edenin da'vetine icabet ederim.(Bakara:186)
Hakka davet etmede seni sala ve Ezan,
Kul ol,duada bulun,güzel cenneti kazan !
Ashabın büyükleri,tabiin ve tebe-i tabiin; zikir,tesbih ve dulara büyük bir ehemmiyet vermişlerdir.Son zamanlarda bu vazife terk edilmektedir yahud da unutulmaktadır.Mesela ayet ve hadiste varid olan, özellikle ashab-ı kiram tarafından büyük bir ehemmiyetle zabtedilip bildirilen dualar terkedilmekte,ha bire karınca duası,kadeh duası..vs duası gibi bid'at olan,esassız,semeresiz,sun'i dualarla meşgul olunmaktadır.Bu ise vakti boşa harcamaktan başka birşey değildir.
Resulullah (s.a.v.)buyuruyor ki:"Dua ettiğiniz zaman,kabul olunacağına inanarak Allah'a dua edin.Bilmiş olunuz ki,gafil kalp(ile)yapılan duaları Allah kabul etmez."(Tirmizi)
Mü'minler annesi Hazret-i Aişe (Radıyallahü Anh)den nakil.Allah'ın Resulü (s.a.v.)geceleyin kalktığı vakit namazına şu dua ile başlardı:
"Allah'ım !
Ey Cebrahil,Mikail ve İsrafil'in Rabbi !
Göklerle ve yerin yaradanı,
Hazırı ve gaibi bilen Allah'ım !
Kullarına ihtilaf ettikleri şeylerde,
Onların aralarında ancak Sen hükmedersin.
İhtilaf edilen Hakk'a izninle beni hidayet eyle !
Çünkü dilediğini doğru yola ancak Sen hidayet edersin !"(Müslüm)